2 Ocak 2019 Çarşamba

Güçlü Kadir Yılmaz 2019 Röportaj

1-)Eserlerinizi üretme sürecinizden bahseder misiniz?

Bir eseri genellikle 1-7 günde üretiyorum. Öncelikle zihnimde oluşturuyorum. Sonrasında hangi malzemeleri ve renkleri kullanacağıma karar verip uygulamaya başlıyorum. Genellikle sakin ortamlarda yaratmayı severim. Eşimin dışında başka insanların etrafımda olmadığı geniş alanları tercih ederim. Çalışırken müzik dinlemek beni motive eder.

2-)Günümüzdeki ressamlar ve heykeltraşlar için ne düşünüyorsunuz?

İşin açıkçası çoğunu yeteri kadar yaratıcı bulmuyorum. Özellikle çoğu ressamın kolaya kaçtığını düşünüyorum. Hiperrealist eserleri teknik olarak çok başarılı bulsam da yeteri kadar yaratıcı olmadığını, hayal dünyasının yeteri kadar yansıtılmadığını düşünüyorum. Kavramsal sanat adı altında yapılan eserleri de pek sevdiğim söylenemez. İnsanlar gördüklerinden çok görmediklerine yönelmeliler ve kendilerine has bir üslup geliştirmeliler.

3-)İlham aldığınız sanatçılar var mı, varsa kimler?

İlham aldığım bir çok sanatçı var. Daha çok yaşam tarzlarından ilham alıyorum. Yaşadıkları ortam, dönem ve ruhsal iniş çıkışları beni etkiliyor. Özellikle Picasso, Dali, Stanislaw Szukalski, Escher, Hieronymus Bosch, vb.

4-)Bundan sonra ki serginizde bizi nasıl eserler bekliyor?

Yine kendi hayal gücüme dayalı, resim ve heykel ağırlıklı bir sergi düşünüyorum. Çoğunlukla güncel konuları kendi tarzımda ele alacağım eserlere yer vereceğim.

5-)Geriye dönüştürülebilir eski objelere olan tutkunuz nereden geliyor?

İçgüdüsel bir istek. Bu objelere ikinci bir şans vermek hoşuma gidiyor.

6-)Resimlerinizde belirli karakterler ön plana çıksa da her zaman yeni konular işliyorsunuz. Kullanmayı en çok tercih ettiğiniz karakterler hangileri?

En çok kullanmayı tercih ettiğim karakter; başta bir İngiliz Bulldog'u olan kendi köpeğim Tyson. Onun dışında doğadan, özellikle de denizden ve balıklardan ilham alıyorum. Mesela denizci balıklarım buna güzel bir örnek.

7-)Üslup ve deneysellik meselesine yaklaşımınız nedir?

Üslubun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendine ait bir üslubun olmaksızın sadece deneysellik bana boş geliyor.

8-)Tarzınız hakkında ne söyleyebilirsiniz, belirli bir akıma bağlı mısınız?

Tamamen kendi tarzım. Ucundan kıyısından pop sürreal, lowbrow akımlarına dokunuyor diyebiliriz.

9-)En son serginize ne kadar zamanda hazırlandınız?

3 ay gibi kısa bir sürede hazırlandım.

10-)Mitolojik hikayelerden de ilham aldığınız ve eserlerinizde mitolojik semboller kullandığınız doğru mu?

Doğru. Mitoloji benim için her zaman özel olmuştur. Çoğu zaman aradığım ilhamı mitolojide rahatlıkla bulurum. Eserlerimde antik semboller kullanmayı severim.

11-)Heykelleriniz hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Tamamen kendi hayal dünyamdan çıkıp geliyorlar. Son derece özgün olduklarını düşünüyorum.

12-)Sanırım seramik sizin için resim ve heykele göre daha yeni bir dal, bu sanat dalı hakkında ki görüşleriniz nelerdir?

Çok eğlenceli buluyorum. Yaratım süreci hızlı, yap-boz olayını seviyorum. Ürünlerin fırından çıkmasını beklerken yaşanılan heyecan ve sürpriz faktörünü seviyorum.

13-)İnsanların eserlerinize tepkileri nasıl?

Genellikle çok beğeniliyorlar. Renkler özellikle insanlara çok ilgi çekici geliyor. Konuları ise merak uyandırıyor. Yaşlı, genç, kadın, erkek herkesin zevkine uygun olması büyük bir artı. Farklı olması ve tamamen bana özel olması insanların eserlerimi tercih etmesinde en büyük sebep.

14-)Ruhunuzun derinliklerinde sizi harekete geçiren şeyin ne olduğunu açıklayabilir misiniz?

Açıklanamaz, değişken bir ruh halim var.

15-)Ne zamandır sanat ile uğraşıyorsunuz?

Çocuk yaşlarımdan beri uğraşıyorum. Ancak ülkemiz şartlarında dolayı uzun bir ara vermiştim. Doktor ol, öğretmen ol, avukat ol, vs. takıntılarını bir kenara bırakıp tekrar sanata yönelmem eşim sayesinde oldu.

16-)Eserleriniz sizin için neler ifade ediyor?

Eserlerim benim için yaşamı, varoluşu, şansı, güzel duyguları ifade ediyor. Karanlık temaları tercih ettiğimde bile içlerinde hep mizah var.

17-)Türkiye'de ki sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye'de ki sanatı çok iç açıcı bulmuyorum. İyi sanatçıların çoğunun yurt dışına gitmeyi tercih ettiğini, kalanların ise yeterli ilgiyi göremediğini düşünüyorum. Eski sanatçı ve eserleri takıntısından sıyrılıp yeni sanatçılara da destek olunmalı. Türkiye manzara, nar çizimlerinden ibaret değil! Dönüp dolaşıp aynı isimlere takılmamak, aynı temaları tekrarlamamak lazım. Türkiye'de malesef taklitçilik çok ön planda. Esinlenmek ve taklit etmek birbiriyle karıştırılıyor.

18-)Marmaris gibi küçük bir yer de yaşıyorsunuz. Sizce burası sanatınızı beslemek ve geliştirmek için yeterli bir yer mi?

Kesinlikle yeterli bir yer değil. Sadece doğal güzelliğinden ilham alabiliyorum. Ancak kontrolsüz kentleşme, çirkin yapılar ve tek düze mekanlar hiç besleyici değil. Sanat konusunda çok eksik.

19-)Değişik projeleriniz olduğunu belirttiniz. Rica etsek bir kaçını bizimle de paylaşırsınız?

Sürpriz olduğu için paylaşamam. (Gülüyor) Ama ilginç projelerim yakında sizinle buluşacak.

20-)Ailenizin ve yakın çevrenizin sanatınıza tepkisi nasıl oldu? Sonuçta profesyonel olarak sanat kariyeriniz 30'lu yaşlarınızın başında başladınız?

Ailemin desteği çok. Özellikle eşimin, kayın validemin, annemin çok desteğini gördüm. Yakın çevremden de çokça destek görmekteyim. Özellikle arkeoloji ve sanatla ilgilenen arkadaşlarım başlarda çok şaşırdılar. Beni her fırsatta destekledikleri için onlara çok teşekkür ederim.

21-)Yeni sanatçılara herhangi bir mesajınız veya tavsiyeniz var mı?

Üretici olun, esinlenin ama taklit etmeyin. Hayal gücünüzü kullanın ve kendi üslubunuzu geliştirmeye özen gösterin. Her seferinde daha iyisini yapmaya çalışın. Bir de boş eleştirilere kulak asmayın; benim kuzenim daha güzelini yapar, bunu yapmakta ne var ki! vb. (ve güler)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder